Sakallar ve bıyıklar; çeşitli travmalar, yanıklar, kazalar ve çeşitli cilt problemleri sebebiyle kaybedilmekte ve yerine yenisi çıkmamaktadır. Bunların yanında köselik, seyrek ve dağınık sakal durumları da sık görülmektedir.

Sakal görünümü erkeklerde görünüşe karizma ve anlam katması açısından önemli bulunduğundan, sakal görünümü güzelleştirmek için birçok yol denenir. Bu durumlarda kesin ve kalıcı tek tedavi yöntemi, sakal ekimidir.

Sakal ve bıyık ekimi nasıl yapılır?

Sakal ve bıyık ekimi, saç ekiminde olduğu gibi FUE yöntemiyle, lokal anestezi altında yapılmaktadır. İki kulak arasındaki uygun donör bölgeden, ağırlıklı olarak tekli greftler olmak üzere, MikroFue yöntemiyle özel tasarımlı uçlar kullanılarak greftler çıkarılır. Özenli bir şekilde sakal çizimi yapılarak, hastayla sakal şekline karar verilir. Ekilecek alana, var olan sakalların yönünde, 10-20 derecelik açılarla, doğal görünümü sağlayacak kanallar açılır. Mikro ekim pensetleriyle greftler, açılan kanallara yerleştirilir.

Hasta, işlem sonrası taburcu edilir. Aynı gün içerisinde sıvı gıdalarla beslenmesi, gerekmedikçe konuşmaması, jest ve mimik hareketleri yapmaması önerilir. Kişi ertesi gün, günlük iş ve sosyal hayatına dönebilir. Ekim bölgesinde 10 günlük süreç içinde kabuklanmalar oluşacaktır. Yapılacak 10 günlük yıkama sonrasında hiçbir kabuk ve iz kalmayacaktır.

20 günlük süreyle sauna, solaryum, hamam, güneşlenme, denize girme ve ağır sporlardan uzak durulmalıdır. Ekilen sakallar, 20-25. günlerde şok dökülme evresine girip dökülecekler ve 3 ay sonra yeniden çıkmaya başlayacaklardır. 12. aya kadar sakal çıkışları tamamlanarak son şeklini alır. Daha sık bir görüntü için 2. seans planlaması yapılabilir.